Dirsek Kırıkları
DİRSEK KIRIĞI
Dirsek eklemi, kol kemiği (humerus) ile ön kol kemikleri (radius-ulna) tarafından oluşur. Bağlar, kaslar ve tendonlar tarafından bir arada tutulur. Tüm eklemlerde olduğu gibi kemiklerin ekleme bakan yüzeyleri de kıkırdak dokusu ile kaplıdır. Bu nedenle bir dirsek kırığından bahsederken eklem kıkırdağının, bağlarının, eklem kapsülünün ve elbette kemiğin ya da kemiklerin birlikte hasar görmesi, bütünlüğünün bozulması anlaşılmalıdır.
Doğrudan dirseğin derisinin altına yerleşik bulunan dirsek kemiği, kaslardan veya diğer yumuşak dokulardan fazla koruma olmadığı için dirseğe doğrudan bir darbe alınması durumunda ya da herhangi bir düşme anında kolayca kırılabilir. Bir kırık çok ağrılı olabilir, dirsek hareketini zorlaştırabilir hatta dirsek hareketini imkânsız hâle getirebilir.
Dirsek kırığı, dirseğin “sivri kemiğinde”, kol büküldüğünde dışarı çıkan yaygın bir kırılmadır ve genellikle tek başına çarpmalar sonucu meydana gelebilir. Ciddi kazalar sonucu karmaşık bir yaralanma söz konusu olmadığı takdirde bu tür kırıklara genelde başka kırıklar eşlik etmezler.
Belirtileri genelde dirsek ekleminde şiddetli ağrı, dirseği hareket ettirmekte zorlanma/hareket ettirememe, morarma, uyuşukluk vb. şekilde sıralanabilir.
Dirsek Kırığının Tanısı ve Tedavisi
Fiziki muayenenin önemli yeri bulunan dirsek kırığı tespitinde, muayene bulguları ve hastanın şikâyetleri kırık varlığını işaret eder şekildeyse yapılacak röntgen incelemeleriyle kırık veya kırıkların varlığı ve bölgeleri anlaşılmaya çalışılır. Gerekli görülürse BT (Bilgisayarlı Tomografi) veya MR (Manyetik Rezonans) görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir.
Tanı sonrası tedavi sürecindeyse; dirsek eklemine yakın ancak eklem içine uzanmayan basit nitelikte bir dirsek kırığının tedavisi de görece olarak daha kolaydır ancak çok parçalı kırıklar, açık yarası olan kırıklar ile etrafındaki damar ve sinirlerin de hasar gördüğü dirsek kırıkları ve çıkıklarının tedavisi fazlaca karmaşıktır.
Basit düşmelerle meydana gelen kırıklar, eklem dışı basit kırıklar alçı ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Kırığın yerine/tipine, hastanın yaşına göre değişebilir alçı süresi farklılık göstermektedir. Alçı sonrası hastalar mutlaka fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınmalıdır, çünkü sağlam bir dirsek eklemi hareketsiz kaldığında dirsek çevresinde bulunan yumuşak dokularda sertlik ve bunun sonucunda da hareket kısıtlılığı gelişebilir. Yapılacak olan fizik tedavi ve rehabilitasyon programı hastanın olabildiğince erken bir zamanda kırık öncesi aktivite düzeylerine kavuşmasında önemli rol oynar.
İyileşme sürecinde dirseği yerinde tutmak önemlidir, bu sebeple muhakkak bir atel veya askı kullanılmalıdır. Kırığın iyileşmesini takip eden doktorun aldığı röntgen sonuçları önemlidir. Eğer kırık yerinden oynamıyorsa birkaç hafta sonra bir fizyoterapistin yardımıyla dirsek nazikçe hareket ettirmeye başlanır fakat ağırlık kaldırmaya ve taşımaya hâlen izin verilmez. Uzun splintleme süresi nedeniyle, dirsek çok sertleşebilir ve alçı çıkarıldıktan sonra hareketin yeniden kazanılması için daha uzun bir tedavi süresi gerektirebilir. Bu nedenle ameliyatsız tedavi nadiren önerilir.
Ameliyatla tedavi edilmesi gereken dirsek kırıkları:
- Parçalı kırıklar
- Osteoporotik hastalardaki kırıklar
- Açık yarası olan kırıklar
- Dirsek bağ yaralanmaları olan kırıklı çıkıklar
- Damar ve sinir yaralanması olan kırıklar
Genellikle dirseğin arkasından kırıklara tam erişim sağlayan bir kesi ile gerçekleştirilen ameliyatlarda parçalar daha sonra bir araya getirilir. Pimler/teller, yalnızca vidalar veya plakalar ve vidalar gibi farklı kombinasyonlarla yerinde tutulur.
Ameliyatlı ya da ameliyatsız tedavilerde amaç hastaya olabildiğince erken hareket imkânı sağlamaktır. İyileşme sürecini ise çok iyi bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programı ile desteklemek önemlidir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon yapılamayan hastalarda, ameliyat çok başarılı şekilde planlansa da eklem sertliği nedeniyle hastalarda ameliyat sonrası mutsuzluklar olabilir.
Tedavi Sonrası
Dirsek kırıklarında tedavi süreci ve sonrası iyileşme süreci kırığın yerine/durumuna bağlı olarak 2- 6 ay kadar sürmektedir. Sigara kullanan, şeker hastalığı bulunan bazı hastalarda bu sürenin uzaması mümkündür.
Tedavi sürecinde uygun pozisyonda yapılacak alçıyla ortalama 4 hafta geçirilmesi gerekmektedir. Bu süre hastanın yaşına göre 4-6 hafta arasında değişiklik gösterebilir.
Hafif kayma olan kırıklarda uygun manevralarla yapılan düzeltme sonrası alçı uygulanır. Hastanın dolaşım kontrolü ve kırığın pozisyonu göz önünde bulundurularak 1 gün, 1 hafta ve 1 ay sonra kontrol edilmelidir.