Ayak Bileği Kırığı
AYAK BİLEĞİ KIRIĞI
Ayak bileği kırıkları acil servise başvuran hastalarda en sık görülen kırıklardan biridir. Sebebi genellikle şiddetli travmalardır. Ayak bileği kırıkları genellikle ayak bileğinin burkulması gibi düşük enerjili rotasyonel travmalar, yüksekten düşme, darbe alma ve trafik kazası vb. durumlarda olabilir.
Ayak bileğinin iç, dış ve arka yanında eklemi çevreleyen kemik kabartıları bulunur ve kırıklar bu bahsi geçen kabartılarda meydana gelir.
Yaş ve kemik kalitesi düşüklüğü ayak bileği kırıkları için başlıca risk faktörleri oluşturur, zamanla yıpranan ve kalitesi bozulan kemikler basit bir hareketle kırılabilir. Yaş faktörüne göre en yüksek riskli hasta grubu ise yaşlı kadınlardan oluşuyor olsa da ayak bileğinin sürekli hareketli olması, çarpma ve düşme riskleri nedeniyle sporcularda da ayak bileği kırığı sık görülür.
Ayak Bileği Kırığının Belirtileri
Ayak bileği kırığının en yaygın belirtileri şunlardır:
- Şiddetli acı ve ağrı.
Çoğu zaman hasta burkulma sırasında bilekten gelen sesi hisseder. - Ayak bileğinin hareket fonksiyonu tamamen kısıtlanır ve hasta, travma yaşanan bölgedeki deformasyon sebebi ile bilekten güç alamaz.
- Lateral malleoldeki bazı basit kırıklarda hastalar kırılmasına rağmen zor da olsa üzerine basabilirler.
- Darbe anında ya da darbeden birkaç saat sonra oluşan ağrı, şişme ve morarma.
- Bileğin görünümünde değişiklikler.
Darbenin şiddetine bağlı olarak bileği saran tendon ve bağlarda da hasar meydana gelmesi mümkündür, bu durumda hastanın hissettiği ağrı ve acı da artacaktır.
Ayak Bileği Kırığının Tanısı
İlk muayene sırasında ayak bileği kırığı bağ/tendon yaralanmasına benzetilebilir. Bu nedenle kırık tanısı koyabilmek için mutlaka röntgen grafileri ile görüntüleme yapılması gerekmektedir. Gerek duyulursa kırığın 3 boyutlu görülmesi ve çevre yumuşak dokuların incelenmesi için BT (Bilgisayarlı Tomografi) ve/veya ve MR (Manyetik Rezonans) tetkikleri yapılabilir.
Tetkikler yapıldığı sırada eğer ayak bileği kırığı şüphesi varsa ayağın en kısa sürede hareketsiz hâle getirilmesi ve soğuk kompres yapılması gerekmektedir. Eşzamanlı olarak eklemdeki dokuların durumu incelenir ve hasta için en uygun tedavi yöntemine karar verilir.
Ayak Bileği Kırığının Tedavisi
Ayak bileği kırığı tedavisinde en genel anlamda belirleyici olan etmenler;
- Kırığın ayrılma miktarı,
- Kırığın eklem yüzeyine etkisi,
- Kırığa eşlik eden bağ/tendon problemlerinin olup olmamasıdır.
Eğer kırık kemikler birbirinden ayrılmamışsa alçılama ile başarılı sonuçlar elde edilmesi mümkündür. Klasik alçılama yöntemi yerine gelişen teknolojiler sayesinde hayatımıza giren giyilip çıkarılabilen alçı botları da kullanılmaktadır.
Kemikler birbirinden ayrılmış ve ayak bileğinde şekil bozukluğu varsa cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Yapılacak operasyon ile kırılan ve ayrılan kemikler cerrahi müdahale ile yerleştirilir ve çoğunlukla hammaddesi titanyum olan plak, vida ve tel gibi metallerle desteklenir.
Kırılan kemiklerin yanında kopan bağları tespit etmek için ise ankor adı verilen, ucu dikişli metaller kullanılması ile cerrahi müdahale gerçekleşir.
Ayak bileği kırıklarının tedavisi, her yaştaki birey için zorlu ve önemli bir süreçtir. Tedavi sürecinin oldukça özenli planlanması, tedavi sürecinde hasta öyküsünün de dikkatlice değerlendirilmesi önemlidir.
Ayak Bileği Kırığının İyileşme Süresi
İyileşme süresi tüm ortopedik travma vakalarında olduğu gibi hastanın yaşı, cinsiyeti, kırığın durumu ve tendon/bağ zedelenmesinin olup olmamasına bağlı olarak değişiklik gösterir.
Ayak bileği kırığının durumuna göre alçılama ya da cerrahi müdahale ile tedavi edildikten sonra rehabilitasyon sürecine başlanmalıdır. Rehabilitasyonda yapılacak egzersizler ve dokuların bu egzersizlere cevap verme hızı da kişiden kişiye farklılık göstermektedir ancak genel anlamda; alçılama tedavilerinde 2-3 ay içerisinde sonuç alınabilirken ameliyat sonrası tamamen iyileşme 4-5 ayı bulabilir.
Ayak bileği kırığının iyileşme sürecini etkileyen faktörler:
- Ayak bileği kırığında parçalanmanın fazla olması.
- Kırığın eklem içlerini etkilemesi.
- Sigara kullanımı.
- Vücuttaki enfeksiyonlar, otoimmün (bağışıklık sistemi) hastalıkları ve metabolik rahatsızlıklar.
- Kıkırdak-kemik sağlığı için önemli olan A, C, D gibi vitaminlerin eksikliği.